Arama
Fatih Sultan Mehmet hangi tarihi şahsiyetlerden etkilendi?
Cihan sultanı, çağ açıp çağ kapatan bir komutan, Peygamber müjdesine nail olan bir muzaffer ve devleti imparatorluğa dönüştüren bir hükümdar… Fatih Sultan Mehmet, tüm bu tanımların sahibi; onu başta askeri dehası olmak üzere birçok alanda gerçekleştirdiği yenilikler ve medeniyet inşası ile tanıyoruz. Peki, tarihin akışını değiştiren Fatih, nasıl bir kişiliğe sahipti ve karakterinin oluşmasında neler etkili oldu? Hangi tarihi şahsiyetleri örnek aldı? Bu kişilerin askeri, siyasi ve idari açıdan öne çıkan özellikleri nelerdi?
🔸 Verilen nimetler ve onun üstünlükleri bağlamında Kur'an'da yer alan bilgilere göre Hz. Süleyman şöyle dua etmiştir:
"Rabbim! Beni bağışla, bana benden sonra kimsenin ulaşamayacağı bir hükümranlık ver. Şüphesiz sen daima bağışta bulunansın."
🔸 Onun duasına Allah'ın nasıl icabet ettiği ayetlerde şöyle zikredilmiştir:
"Bunun üzerine biz de istediği yere onun emriyle kolayca giden rüzgârı, bina kuran ve dalgıçlık yapan şeytanları, demir halkalarla bağlı diğer yaratıkları emrine verdik."
"İşte bu bizim bağışımızdır, ister ver, ister elinde tut."
🔸 Allah, Hz. Davud gibi Süleyman'ı da peygamberlik, hükümdarlık, hikmet ve ilimle donatmış, saltanatı ve nübüvveti onların şahsında toplamıştır.
🔸 Ancak Hz. Süleyman'ın olayları değerlendirme ve problemleri çözme kabiliyeti babasından daha üstündür.
🔸 Hz. Süleyman'a kuş dilinin yanında başka hayvanların dili de öğretilmiştir.
🔸 Kur'an Hz. Süleyman'ın cinlerden, insanlardan ve kuşlardan oluşan ordulara sahip bulunduğunu, bu orduların hep birlikte sefere çıktığını aktarmıştır.
🔸 Emrinde çalışan cinlerin Hz. Süleyman'a yüksek ve görkemli binalardan, heykellerden, sabit kazanlardan ne dilerse yaptıklarını, yine şeytanlar arasında onun için bina kuran, dalgıçlık eden ve başka işler görenlerin olduğunu da bildirmektedir.
🔸 Anadolu Selçuklu sultanı I. Alaeddin Keykubat, 1190 yılında doğdu. Babası I. Gıyâseddin Keyhusrev, Selçuklu tahtına geçtiğinde Alaeddin Keykubat'ı 15 yaşındayken Tokat'a melik tayin etti.
🔸 Alaeddin Keykubat, babasının ölümünün ardından büyük oğul olduğu için sultan ilan edilen İzzeddin Keykavus'un hükümdarlığını kabul etmedi.
🔸 İttifakına aldığı Ermeni Kralı Leon ve Erzurum meliki amcası Mugisüddin Tuğrul Şah ile Kayseri'yi muhasara etti. Sonuç alamadığı için Ankara'ya çekildi ve erzakı tükenince teslim oldu, hapse atıldı.
🔸 Ağabeyi İzzeddin Keykavus, kardeşini öldürmek istediyse de hocası buna engel oldu.
🔸 Nitekim Alaeddin Keykubat, ağabeyi İzzeddin'in vefatı üzerine hapisten çıkarıldı ve 30 yaşındayken Sivas'ta hükümdar ilan edildi; törenlerle Konya'da tahta oturdu.
🔸 Nitekim Alaeddin Keykubat, ağabeyi İzzeddin'in vefatı üzerine hapisten çıkarıldı ve 30 yaşındayken Sivas'ta hükümdar ilan edildi; törenlerle Konya'da tahta oturdu.
🔸 Alaeddin Keykubat'ın ilk faaliyeti Eyyubilerle bozulan ilişkileri düzeltmek oldu; evlilik yoluyla bu dostluğu kuvvetlendirdi.
🔸 Dönemin en korkutucu istilalarını gerçekleştiren Moğollara karşı tedbir amacıyla Konya, Sivas ve Kayseri'yi sağlam surlarla çevirtti.
🔸 Alanya'yı fethin ardından burada Türk denizciliğinin önemli mihenk taşı olarak burada bir tersane inşa ettirdi.
🔸 Alaeddin Keykubat, tüccarların Franklar ve Ermenilerden şikâyetçi olması üzerine Haçlılara savaş açtı.
🔸 Ermenek, Mut, Silifke, Anamur yöreleri Selçuklu ülkesine katıldı ve Ermeni kralının Selçuklu sultanına vergi ödemesi kararlaştırıldı.
🔸 Mengücükoğlu Beyliğini Selçuklu topraklarına kattı; Trabzon'u kuşattı ancak şiddetli yağmur ve rüzgâr nedeniyle ordu dağıldı.
🔸 Moğol akınları yüzünden Eyyubiler Ahlat bölgesini terk edince harap ve metruk haldeki yapıları onarmaya koyuldu, şehre muhafızlar yerleştirdi.
🔸 Bu durum Eyyubileri rahatsız etti. Kalabalık bir asker grubu ile Anadolu'ya yürüdüyseler de yiyecek sıkıntısı nedeniyle geri döndüler.
🔸 Daha sonra Alaeddin Keykubat, Harput, Siverek, Urfa, Harran ve Rakka'yı Selçuklu hâkimiyeti altına aldı.
🔸 Alaeddin Keykubat, Eyyubileri Güneydoğu'dan tamamen çıkarmak amacıyla tüm ordusunu Kayseri'de topladı.
🔸 Ramazan bayramında elçilere verdiği bir ziyafette yediği av etinden zehirlenerek ertesi gün öldü ve Konya'ya götürülerek kendi adını taşıyan Alaeddin tepesindeki aile mezarlığına defnedildi.