İstanbul'un az bilinen ilkleri ve enleri
İstanbul, 2700 yılı aşkın yazılı tarihi içinde üç büyük imparatorluğa başkentlik yaptı ve en kalabalık şehir olma özelliğini yüzyıllar boyu sürdürdü. İstanbul'un ilk çocuk hastanesi, ilk uçan insan, en eski camisini ve dahasını sizler için derledik.
Giriş Tarihi: 19.06.2019
15:43
Güncelleme Tarihi: 06.07.2020
16:15
Osmanlı toprakları, 18'inci yüzyılın başlarında dünyanın henüz hayal dahi edemeyeceği bir keşfe şahit oldu. Sultan III. Ahmet, şehzadelerinin sünnet düğünü için unutulmaz bir şenliğe imza attı. Dünyanın ilk denizaltısı olan timsah şeklindeki "tahtelbahir" böylece tarih sahnesine çıktı.
1348 yılında Cenevizliler tarafından yeniden inşa edilen Galata Kulesi'dir. Galata Kulesi XVI. yüzyılda, Kasımpaşa Tersanesi'nde çalıştırılan sultana ait harp esiri hıristiyanlarca diğer burçlarla birlikte barınak olarak kullanılmaktaydı.
İsmiyle müsemma ilk Kapalı Çarşı'ydı. Büyük Çarşı, Çârşû-yı Kebîr veya halk arasında Kapalı Çarşı olarak adlandırılan çarşı, tek kitle halinde ve aynı zamanda kurulmuş olmayıp iki bedestenin etrafında hanların yoğunlaşması ve bunların arasındaki sokakların üstlerinin zaman içinde tonozlarla örtülerek dükkânların kâgire dönüştürülmesi sonucu oluşmuştur.
17'inci yüzyılda Osmanlı'da yaşayan Müslüman Türk bilgini Hezârfen Ahmed Çelebi, uçmayı başaran ilk insandı.
Hezârfen Çelebi, kanatlar üzerine dikilmiş kuş tüyü kullanarak Galata Kulesinden kendini bırakmış; İstanbul Boğazı'nı geçerek Üsküdar'a inmişti.
Sultan I. Mahmut döneminde inşası başlatılıp III. Osman döneminde tamamlanan Nuruosmaniye Camii'dir.
"Osmanlı'nın nuru" olarak adlandırılan Nuruosmaniye Külliyesi, klasik Osmanlı formu ile Batı'nın barok mimari ve süsleme detaylarının en iyi şekilde sentezlendiği ilk ve tek mimari yapı olarak yıllara meydan okuyor.