Mim Kemal Öke’nin ‘Siyonizmden Uygarlıklar Çatışmasına Filistin Sorunu’ eserinden alıntılar
İkinci Dünya Savaşı'nın ardından Filistin Sorunu'nun, Ortadoğu'daki tüm sıkıntı ve çatışmaların merkezini oluşturduğu düşünülüyordu. Batı'nın dünyaya bu şekilde lanse ettiği işgal hakkında, İslam dünyasında akademik temelli, sistematik bir inceleme ise maalesef yoktu. Mim Kemal Öke, bu önemli mesele üzerine eğilerek Filistin'in güncel portresini Cambridge sıralarından literatüre kazandırdı.
Giriş Tarihi: 21.06.2022
17:01
Güncelleme Tarihi: 23.06.2022
09:26
"Pinsker'e göre, Yahudi aleyhtarlığı Doğuda olsun Batıda olsun, psikolojik bir hastalıktı; hem de tedavisi mümkün olmayan bir hastalık, "irsi" olduğu için de zamanla geçmesi beklenemezdi. Sorunun özü ise Musevilerin yurttaşı oldukları ülkelerde kendilerine özgü nitelikleri, hayat biçimleri ve davranış kalıpları ile ayrı bir millet oluşturmalarıydı."
Mim Kemal Öke
2022 yılında mutlaka okumanız gereken 10 kitap
"Yahudi Sorununu çözüme ulaştıracak yöntemlerin seçimi konusunda ise Pinsker, Filistin'de kolonizasyonun gerekli olduğunu, bunun ileride başvurulacak diplomatik çabalara zemin hazırlayacağını savunuyordu. Onun için "kolonizasyon," diplomasinin öncüsü ve hazırlığı olmalıydı, sonucu değil. Filistin'deki kolonileşmiş Yahudi yerleşim merkezleri Siyonistlerin büyük Avrupa devletleri ile olan diplomatik görüşmelerinde politikalarının temel taşı, Batıyı Siyonizm'e ikna edebilmek için öne sürecekleri bir koz olmalıydı. Eğer Avrupalı devlet adamlarına ve diplomatlarına Filistin'de Yahudi ulusal yurdu kurmak için haklı bir gerekçe gösterebilirse Batı, Siyonizm'in tezini benimseyebilirdi. Aslında, Batının Siyonizm'i benimsemesi demek, Avrupa'nın üzerinde nüfuz sahibi olduğu Osmanlı Devleti'ne Filistin'de Siyonistlerin istediklerine kavuşabilmeleri için gerekli baskıyı yapması demekti."
Mim Kemal Öke
Said Halim Paşa ve klasik eseri: Buhranlarımız
"Adının gizli kalması koşuluyla Filistin'e yardım elini uzatan bu "ünlü hayırsever", Baron Edmond de Rothschild'den başkası değildi. Siyonizm'i bahis konusu edinen bir çalışmada Rothschildlerden ve Filistin'le ilişkilerinden söz etmemek mümkün değildir. Çünkü, 1883 ile 1899 yılları arasında Siyon aşıkları derneklerinin topunun birden yeni Yishuv'a yardımı 87.000 sterlini aşmaz iken aynı yıllar arasında Baron'un yardımı 1.5 milyon sterlinin üstündeydi. Bütün ömrü boyunca Edmond de Rothschild, Filistin'e akıttığı 5.600.000 sterlin ile "Yishuv'un Babası" namını almaya hak kazanmıştı."
Mim Kemal Öke
Osmanlı'nın ilk baskı eserleri
"Ayrıca, Rothschild Osmanlıların kuşkusunu da uyandırmak istemiyordu. "Bu gibi işlerde genellikle reklamdan kaçınmak lazımdır. Biz sessiz ve dikkatli bir şekilde bu işin üzerinde yürürsek çabalarımız başarıya ulaşabilir" demişti. Filistin'le olan ilişkisini de Edmond de Rothschild, "Ben bir hayırsever değilim. Eğer bu işe atıldıysam bunun nedeni, Yahudilerin Filistin toprağında yeniden iskân edilmeleri mümkün müdür diye görmek istememdir" diye açıklamıştı."
Mim Kemal Öke
Ahmet Kabaklı'nın Kültür Emperyalizmi eserinden dikkat çeken cümleler
"Filistin'de bir Yahudi devleti tesis edebilmek için Ortadoğu ve dünya politikasında yeni düzenlemeler gerekeceğine inanan Herzl, uluslararası ilişkilerde en önemli öğenin güç ve güç birikimi olduğunu düşünüyordu. Anılarında, "Uluslar arasındaki ilişkiler bir kuvvet sorunudur" diye not düşen Herzl, "Bugün ve gelecekte, belki de kıyamete kadar güçlü, daima haklı karşısında galebe çalacaktır" diyordu. Böylece Herzl, Avrupa devletleri ve Osmanlı İmparatorluğu ile olan diplomatik pazarlıklarına başlamadan önce Siyonizm siyasetini yürütebilmek için sağlam temellere, başka bir deyişle, kendisine maddî ve manevî desteği sağlayacak bir alt yapıya ihtiyacı olduğunu biliyordu. Herhangi bir hükümeti temsil etmiyordu; Neue Freie Presse'in bir muhabiri olarak büyük devletlerin ilgili bakanlıklarının kapısını çalamaz, onlardan Filistin'i Yahudilere yurt olmak üzere vermelerini isteyemezdi."
Mim Kemal Öke
Necmettin Erbakan'ın "Davam" kitabından alıntılar