Doğa olayları hakkında bilinmesi gereken 20 kavram
Dokuzuncu yüzyılda Müslümanlar, yaşadıkları ortamı anlayabilmek için doğa olayları üzerinde kafa yormuş, birtakım sorulara cevap aramışlardır. Örneğin Biruni, medcezirin döngüsel olduğunu ve ayın evrelerindeki değişikliklerden kaynaklandığını söyler. Kindi gibi bazı alimlerse gökyüzünün mavi renkte görünmesi hakkında görüş bildirmiştir. Sizler için hava olayları hakkında aşina olunan veya ilk kez karşılaşacağınız bazı kavramları, açıklamaları ile birlikte listeledik.
Giriş Tarihi: 23.07.2019
14:14
Güncelleme Tarihi: 23.07.2019
15:15
Hem sıcak, hem de soğuk cephede ortaya çıkan oklüzyon cephe, soğuk cephenin hızlı hareket ederek sıcak cepheyle birleşmesi sonucunda yükselir ve yeryüzü ile teması kesilir. Oklüzyon cephe, sıcak ve soğuk cephelerin son döneminde oluşmaktadır. Oklüzyon cepheler, önündeki ve arkasındaki soğuk havanın sıcaklık durumlarına ve karşılıklı ilişkilerine göre üç farklı şekilde oluşabilir.
Antisiklon çevresinde bulunan havaya göre, yüksek basıncı olan bölgedir, genellikle binlerce kilometrelik çapa erişebilen antisiklonlar, ayrıca yüksek veya yüksek basınç sistemi olarak da bilinirler. Antisiklonların, 1000mb ve daha yukarı basınç seviyeleri; haritalarda aynı eksenli dairesel, geniş izobar aralıkları ile gösterilir ve izobar dairelerinin merkezi kabaca yüksek basıncın merkezi olan alanı gösterir.
Ahmak ıslatan yağmur terimi Türkiye'de incecik yağan çisenti için veya ince taneli olmasına karşın insanları ıslatıcı etkisi bunun aksine oldukça etkili, aşırı doygun haldeki sis bulutundan kaynaklanan yağış için kullanılır. Ahmak ıslatan yağmur, özellikle yüksek bölgelerde daha ince yağar, hatta İskoçya'nın dağlık bölgelerinde sık görüldüğünden İskoç Sisi olarak da adlandırılmıştır ve özellikle Britanya'da güneyden gelen tropikal deniz hava akımı ile birleşerek daha etkin biçimde görülür. İnsana sıkıntı veren depresif hava koşulları ve zayıf gün ışığı ahmak ıslatan yağmura eşlik edebilecek diğer olgular olabilir.
Alacakaranlık ışınları bulutların arasındaki boşluklardan sızan ışınlara göre aydınlık veya karanlık olabilir. Güneşin konumuna göre yelpazelenmelerine rağmen, aslında paralel (yukarıdan ileriye doğru bakıldığında, birbirine doğru yaklaşıyormuş gibi gözüken tren rayları gibidir) olan, bu ışınlar bulut gölgelerinin atmosferin yukarılarına doğru yükselmesi ile doğru orantılı biçimde konumlanır. Eğer güneş alçakta ise ışınlar, çok uzaktaki dağlara, tepelere ulaşabilir. Güneş ışınları, atmosferdeki pusda da çok iyi belli olur. Bu ışınlar; atmosferdeki asılı toz, inorganik tuz, organik sprey partekülleri veya küçük su zerreciklerinden oluşan serpintilerin yoğunluğu fazla olduğu zaman, daha çok dikkat çekerler.
Güneşin batışı sırasında, kar kaplı zirvelerden renk kesitinin görünümüdür. Alp ışıldaması, Almanca Alpenglühn kelimesinden türemiş olup, İngilizce'de de alpenglow (alp parıltısı) olarak bilinir. Esas olarak, Alp ışıltıları güneş ufukta iken başlar. Vadiler gölgede kalırken, güneş dağ tepelerini aydınlatmaya başlar. Zirveler ve bayırlar, sarıdan, turuncuya sonra pembeye, kırmızıya, kırmızımsıya ve en sonunda mora dönüştükten sonra güneş batar ve karanlık çöker. Güneşin, ufuğun altına 3-4° açı ile geçmesinin akabinde, halen mor ışıltı görülebiliyorsa, buna son parıltı (afterglow) denir. Aynı renk cümbüşü, güneşin doğuşu sırasında dağlarda, bu sefer mordan sarıya doğru gerçekleşir.