Yenilerde CHP İstanbul İl Başkanlığına seçilen Dr. Canan Kaftancıoğlu'nun sosyal medyadaki birçok paylaşımları kamuoyunda tartışıldı. Ülkemizin PKK ile mücadelesine bakış tarzı hayli çarpıktı. Devletimizi seri katil olarak gösteriyordu. Tabi şimdi Afrin'de destan yazan kahraman Mehmetçikler hakkında ne düşünüyor merak ediyoruz.
Dr. Canan Kaftancıoğlu'nun eşinin bir domuzun dörtte birini 7 dakikada yediğini gösteren paylaşımı da başka iğrençlikti. Diğer bir mesajında ise inananları küçümseyen tarzı dikkat çekiyordu.
Ancak oldukça yanlış, gençlerin bira içmesini hoş gören bir mesajı daha var ki nedense kamuoyunda pek gündem olmadı. Bir annenin, üstelik hekim bir annenin nasıl böyle bir paylaşımda bulunabildiğini halen anlamış değilim. Bu aralar Türkiye'nin Suriye'de sınırımıza yuvalanan teröristlere yaptığı operasyonu kınamakla meşgul olan Tabipler Odası'nın veya alkollü içkilerle mücadele için var olan Yeşilay ve benzeri sivil toplum kuruluşlarının böyle ciddi halk sağlığı sorunu üzerinde açıklama yapmalarını bekledim maalesef bir ses çıkmadı. Üstelik ülkemizde 18 yaş altı çocuklara alkollü içki satışı yasaktır ve müeyyideye tabidir.
Çünkü biranın pek çok zararı vardır:
- Bira da şarap veya rakı gibi alkollü içkidir. Bira, arpa veya buna benzer değişik tahıl tanelerinin su ile karıştırılarak, içerisine bira mayası eklendikten sonra mayalanmasıyla oluşur. Her alkollü içki gibi elbette zararları çoktur ve üstelik en tehlikelilerden biridir.
- Gençlere maalesef bira meşrubat gibi gösterilmektedir. Hâlbuki bira alkol alışkanlığına başlangıç içkisidir. Bilindiği gibi alkollü içkiye ne kadar genç yaşta başlanırsa bağımlılığa yakalanma riski o oranda yüksek olacaktır. Alkol bağımlıları üzerine yapılan araştırmalar hep biranın başlangıç içkisi olduğunu göstermektedir.
- Biranın bileşimindeki alkol oranı bakımından alkollü içkiler arasında en düşük olmasına rağmen hızlıca kana karışarak 'alkol duvarını' çok çabuk aşılmasına sebep olduğu bilinmektedir. Yani jet sarhoşluğa yol açmaktadır. Bu da mantıklı düşünmeyi engeller. Trafik kazaları, yaralanma ve ölümle biten kavgalar başta olmak üzere pek çok soruna sebebiyet verebilir.
- Bira ihtiva ettiği yüksek karbonhidrat oranı yüzünden kilo artışına sebep olur. Bira gereksiz alkol alınmasına, beslenme bozukluklarına ve sağlığımızın düşmanı olan obeziteye yol açar. Birayı sık içenlerde bira göbeği görülür. Bir bardak bira yaklaşık 200-400 gibi yüksek kalori içermesine rağmen oldukça düşük bir besin değeri vardır.
- Bira içmek, karaciğerin glikojeni glikoza dönüştürme yeteneği üzerine zararlı etkiler oluşturur. Bu duruma sebep olan şey, bira içmenin kan şekerini düşürmesidir. Kan şekeri seviyesi düştüğünde ise, karaciğer normalde yaptığı gibi glikoz üretemez. Karaciğer glikoz üretemediğinde ise, vücut birden öyle olunmadığı halde aç olduğu hissine kapılır. Devamında ise bir anda kişi kendini yemek yerken bulur. Bu açlığın hissedildiği durumda ise ilk tüketilen şeyler, genelde kolay ulaşılabilir olan abur cuburlardır. Bunlar da kilo aldıran boş gıdalardır ve kişinin kilo alması kaçınılmaz olur.
- Yine bira, vücudun vitamin ve mineral dengesini bozarak beslenmede dengesizlikler meydana çıkarır. Çünkü bira içenler hep aynı maddeleri alarak birikmesine sebep oldukları gibi diğer ihtiyaçlarını ihmal etmiş olurlar.
- Mayalanan bir içki olduğundan fazla bira içenlerde karaciğer hastalıklarına çokça rastlanır. Karaciğerde yağlanma ve siroz oluşumuna sebep olur.
- Yine bira erkeklerin döllenme yeteneğine da zarar verir. Bunu da östrojen (dişilik) hormonunu artırarak yapar.
- Bira, sıvı kaybına (dehidrasyona) sebep olur. Çünkü bira idrar söktürücü etkiye yani sık idrara çıkmaya yol açar. Bira içildikçe daha çok idrara çıkılır, sıvı kaybı aynı oranda artar.
- Biranın böbrek taşı düşürdüğü iddiası da doğru değildir. Aksine böbreklerde taş oluşmasına yol açmaktadır.
- Yine bira çölyak hastalığı ile etkileşir. Çölyak hastalığı bağırsakta besin emilimi ile görevli bazı yapıların bozulması sebebiyle bazı gıdaların gerektiği gibi sindirilememesine neden olan bir sindirim sistemi hastalığıdır. Bu hastalık ömür boyu süren bir nevi gıda alerjisidir. Bu hastalığı olan kişilerin, genelde tahıllarda bulunan glüten adlı bir maddeye karşı duyarlıklıları vardır. Bira da arpadan üretildiği için glüten vardır ve sakıncalıdır.
- Bira tansiyonu yükseltir, hipertansiyona yol açar. Hele kişinin hipertansiyonu varsa kan basıncı çok daha yüksek seviyelere çıkar.
- Ayrıca asitli reflü de yapar. Yani mide sıvısı yemek borusuna doğru çıkarak göğüs ağrısı, yemek borusu hasarları ortaya çıkar.
- Bira içerisindeki nitrozamin oranı oldukça fazladır. Bu maddeye 'süper kanserojen' de denmektedir. Yani kanser yapıcıdır.
Evet, bu saydıklarımız biranın başlıca zararları. Gençlere daha da çok zararları var ve adeta tahrip edici. Bir annenin, hele hekim bir annenin bu yaptığını aklım almıyor. Tabi bir de böyle biri CHP gibi TBMM'de temsil edilen köklü bir partinin İstanbul İl Başkanlığına getirilmesi şaşırtıcı olduğu kadar üzücü de…