Mustafa Özcan
28.03.2025
Mustafa Özcan
Hazreti Süleyman'ın karma kabinesi ve ordusu
Tüm Yazıları

Hazreti Süleyman'ın karma kabinesi ve ordusu

ATV Kanalının dini yorumcusu Nihat Hatiboğlu ramazan ikliminde kendisine gelen bir soru üzerine muhatabına ve umuma şöyle bir tavsiyede bulunmuştur: Sakın ruh veya cin çağırmaya kalkışmayın. Meraktan başınız derde girebilir. Harut ile Marut kıssası üzerinden Kur'an da insanlara böyle bir uyarıda ve tavsiyede bulunmaktadır. Babil'de iki melek insanlara sihir öğretmekte ve bu arada onları bu işlem karşısında uyarmaktadır. Allah yeryüzünde kimseye vermediği bir mülkü Hazreti Süleyman'a vermiştir. Cinlere ve hayvanlara ve rüzgarlara hükmetmiştir. Kur'an'da Neml Suresi gibi surelerde muhtasar bir surette bu karma medeniyetin ipuçların ve sırlarına değinilir. Yine Hüdhüd Süleyman Aleyhisselama hizmet eden hüddam kuşlardan ve varlıklardan birisidir. Keza dalgıç kabilinden onun denizlerin diplerinde seyreden cinlerden hüddamları bulunmaktadır. Hazreti Süleyman insanlardan ve cinlerden muazzam bir medeniyet kurmuştur. Yine muazzam bir ordu teşkil etmiştir. Bu medeniyet hakkında sadece ihtişam ifadesi durumu izah edebilir. (Hz. Süleyman:) "Rabbim, beni bağışla ve benden sonra hiç kimseye nasip olmayacak bir mülk ve saltanat ver. Şüphesiz Sen, karşılıksız armağan edensin." diye yalvarmıştı.

Bu muhteşem saltanattan şimdi geriye bazı harabeler kalmıştır. Dünyanın dört bucağına salınmış hala o dönemden kalma kimi cinlerin yaşadığı esrarengiz ve ürkütücü mekanlar vardır. Söz gelimi Cezayir'de ve Fas'ta Süleyman Aleyhisselam döneminde kalma harabe şehirler bulunmaktadır. Faraza merakından bu harabelere girenlerden bir daha haber alınamamaktadır. Bu tür mekanlar devasa şehir büyüklüğünde olmasa bile dünyanın dört bir bucağına dağılmış ve serpilmişlerdir.

Allah özel mucize olarak Süleyman Aleyhisselamdan başka bu sırrı kimseye vermemiştir. Zülkarneyn veya Mehdi gibi cihangirler peygamber olmadıkları için bir derece bu sırlardan mahrum olmuşlardır. Onlara daha alt mertebede mucize yerine sebep verilmiştir. Geçenlerde Neml suresini okurken Hazreti Süleyman'ın karma kabinesinin ipuçlarıyla karşılaştım. Hazreti Süleyman Belkıs'ın tahtını kimin daha hızlı ve çabuk getirebileceğini sual ettiğinde cinlerden ifrit ile kendisine kitap ilmi verilen kişi adeta yarışa girerler. Cinlerden bir ifrit: "Sen yerinden kalkmadan önce sana tahtını getiririm, buna karşı güvenilir bir güce sahibim." der. Kendisinde Kitaptan bir ilim verilen veya bulunan kimse (olan veziri Âsâf b. Berhiyâ) da: "Gözünü kırpmadan evvel, ben onu sana getiririm." der. Burada cinlerden ifrit ile insanlardan Âsâf b. Berhiyâ'nın Süleyman Aleyhisselamın kabinesinde vezir oldukları veya üye oldukları var sayılabilir. Karma kabinenin bakanlarından oldukları anlaşılmaktadır. Hazreti Süleyman Aleyhisselam döneminde cinler gizli saklı değildir. Görünür ve insanlarla iç içe yaşamaktadırlar.

İbni Abbas (R. Anhu) kıyamet sürecinde Zülkarneyn Seddinin yıkılmasıyla birlikte yeniden cinlerin insan toplulukları içine karışacaklarını ve katılacaklarını haber vermektedir. Kısaca Hazreti Süleyman'ın döneminin bir nevi tekerrürü yaşanacaktır. Ona tevdi edilen bazı özellikler ile Muhsin el Sani lakabıyla da ifade edilen ikinci Zülkarneyn döneminde mazinin ihtişamı yeniden dirilecek ve yaşanacaktır. (Misak Dergisi, Mart 2025, s: 412. s: 28). Neml Suresi 17'nci ayette insanlardan cinlerden ve kuşlardan oluşan Süleyman Aleyhisselam'ın ordusunun Sebe krallığına gitmek üzere bölük bölük toplandıkları ve geçit töreni yaptıkları ifade edilmektedir. Hazreti Ömer döneminde de Medain'de ele geçirilen Kisra hazineleriyle sahabeler Medine'de geçit töreni yapmışlardır. Bunlar arasında Hatem-i Tai'nin oğlu Adiy de bulunmaktadır. Hazreti Peygamber Medine'de huzuruna geldiğinde bunu Adiy'e müjdeler. Hazreti Ömer döneminde de bu müjde gerçeğe dönüşür.

Demek ki sadece kabinesi değil Süleyman Aleyhiseselamın ordusu da hibrit ve birçok unsurdan müteşekkildir. Karma bir yapısı vardır.

Mustafa Özcan

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.

YAZAR ARŞİVİ

Mustafa Özcan

Mustafa Özcan Diğer Yazıları